Emma Raducanu, kariyerinde zirveyi kısa sürede gören fakat sonrasında sakatlıklarla uğraşan bir tenisçi olarak tanımlanıyor. Zira kendisi de, son röportajında bu konu ile ilgili düşüncelerini dile getirdi.
Emma Raducanu’nun çıkışının ardından kısa sürede bir “marka olma” tanımına mükemmel uyduğu söylenir. Fakat kendisi, bu tanımdan kurtulacak kadar yetenekli olduğuna da inanıyor. Zira Raducanu, kısa sürede hem zirveyi hem de dibi gördü. Başarılı tenisçi, geleceği hakkında konuşarak kariyerine ne şekilde yön vereceği ile alakalı düşüncelerini dile getirdi.
Mevcut şartlarda Emma Raducanu’nun özgeçmişinde inanılmaz bir Amerika Açık performansının yer aldığını söyleyebiliriz. İki yıl önce Amerika Açık’ta kazanan taraf olması, tarihi ve ikonik performansıyla birlikte zirveye çıkması akıllarda yer etti. Fakat Raducanu, bir kez zirveye çıkmayı başaran ve bir daha asla tekrarını gerçekleştiremeyen biri olarak da biliniyor.
Raducanu, kariyerinin geri kalanında birkaç tane daha Grand Slam ve birçok WTA etkinliği kazanmak için kesinlikle yeterli yeteneğe sahip. Pek çok yorumcu, Britanyalı oyuncunun WTA Turu’nun zirvesine geri döneceğine inanıyor. Fakat bunun gerçekleşmesi için Raducanu’nun yakın zamandaki ameliyatlarını olması ve ardından da iyileşmesi gerekecek.
Raducanu tenisten uzakken, kortlardan uzakta kaliteli zaman geçirmek için diğer aktivitelere odaklanma fırsatı buldu. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde de The Sunday Times için özel bir röportaj için zaman ayırdı ve çeşitli konularda konuştu.
Raducanu, Amerika Açık zaferi ile ilgili olarak “Kortta o an, kutlama yaptığım zaman, ‘Dünyadaki herhangi bir zorluğu bu an için değiş tokuş ederim. Başıma her şey gelebilir, ama şu anda sahip olduğum şey için hepsini kabul ederim çünkü bu dünyadaki en iyi şey.’ İfadelerini kullandı.
Britanyalı tenisçi, bir Grand Slam kazanmanın bir tenis oyuncusu için en iyi his olduğunu belirtti, fakat bu başarının aynı zamanda birçok şeyin de önünü açtığını ve hazır olmadığı şeyleri de beraberinde getirdiğini aktardı. Raducanu’nun söylemine göre, bu durum onu bazen kuşkulandırdı, hatta kupa için huzurunu kaybedip kaybetmeyeceğini de sorgulamış oldu.
Emma Raducanu, ABD Açık zaferinden beri pek çok engel ile karşı karşıya kaldığını söyledi. “Dayanıklıyım, toleransım yüksek” diyerek kendini şartladığını, fakat yaşadığı şeylerin hiç kolay olmadığını da sözlerine ekledi. Raducanu, bazen kendi kendine düşündüğünü ve “’Keşke Amerika Açık’ı kazanmamış olsaydım, keşke o olmasaydı,’ dediğini, ardından sonra da, ‘O hissi hatırla, o anı hatırla, çünkü tamamen saf bir duyguydu.” Diyerek tekrardan engellerle başa çıkmak için savaştığını dile getirdi.